DÜNYADAKİ İLGİNÇ 10 MİMARİ ESER

1) PEKİN’İN KUŞYUVASI STADYUMU (PEKİN ULUSAL STANDYUM-ÇİN)

Listemizin ilk binası ‘’ Pekin Ulusal Standyum’’dur. Yapımı 2008 Mart ayında tamamlanmış olan yapı, 2008 yaz olimpiyatları için tasarlanmıştır. Mimarisi nedeniyle Kuş Yuvası adıyla anılır. Görsel açıdan mükemmel olan yapı, dünyaca ünlü mimarların katıldığı yarışmayı İsviçreli firma ‘’Herzog & de Meuron Architekten AG’’ kazanmış, ve bu güzide yapı ortaya çıkmıştır.

Çelik kuş yuvası 5 yılda tamamlanmıştır. Şehir dışına kurulmuş olan  bu devasa yapı, zaman içerisinde  bir şehir ikonu haline gelerek şehir merkezinin ana unsuruna dönüşmüştür.Uzaktan dahi fark edilen, yakınlaştıkça akılları baştan alacağını ispat eden yapı, içine girildiğinde ise baş döndürüyor. 320 metre uzunluğunda 297 metre genişliğinde olan yapının yüksekliği 69 metre. 41.875 ton ağırlığındaki şaşırtıcı çelik bir kafese benziyor. Mutlaka görülmesi gereken yapılar arasındadır..

2) HAVA KUVVETLERİ AKADEMESİ KİLİSESİ (KOLORADO,ABD)

Amerikan Hava Kuvvetleri Akademesi’nin kilisesi olarak  kullanılan bu ilginç yapı, Amerika’nın Kolorado eyaletinde bulunuyor.

Dünyanın en ilginç mimari yapıları arasındaki  yer alan bu kilisenin yapımı 28 Ağustos 1959 tarihinde başlanmış ve 1963 yılında tamamlanmıştır. Dış yapı strüktürü ve iç ambiyansı açısından oldukça ilgi çekici bir yapı..

3) LOTUS TAPINAĞI (DELHİ-HİNDİSTAN)

Listemizin 3. Sırasında; Hindistan’ın baş kenti Delhide bulunan Bahai Tapınağı bulunuyor..kendisi  daha çok ‘‘Lotus Tapınağı ‘‘ olarak bilinir. Tapınağın inşasına Ekim 1977 yılında başlanmış olup, yaklaşık 9 sene sürmüştür. Yapının mimari, İran asıllı Fariborz Sahba’dır.Dünyanın en ilginç yapılarından biri olan Lotus Tapınağı aynı zamanda, en çok ziyaret edilen yapılarından biridir..

1982-2002 yılları arasında 50 milyondan fazla ziyaretçi ağırlayan tapınak çoktan Eifelve Taj Mahali sollamıştır. Tapınağın yapımında beyaz mermer kullanılmış olup ,etrafı geniş yeşil alanlarla ve dokuz adet göl yeralmaktadır. Dış tasarımı kadar iç mekan tasarımı anlamında da ender yapılardan biridir.

Tasarımı bakımından 27 adet lotus yaprağıyla şekillendirilmiştir.

4) BÜKÜK EV (SOPOT-POLONYA)

Listenin dört numarası “The Crooked House” (Bükük Ev) dir ,rüya ev olarak ta bilinir ki gerçekten bütünüyle rüya gibi bir yapıdır. Sizi orada olduğunuz süre zarfında,  gerçek dünyadan bir müddet koparıcak büyüleyici bir etkiye sahiptir.

The Crooked House ‘un yerinde, bir zamanlar “Kawiaret” isimli ufak bir kafe bulunuyormuş. Yeni evin yapımına Ocak 2003’te başlanmış; Aralık 2003’te inşaat tamamlanmış. Binanın tasarımında,  Jan Marcin Szancer ve Per Dahlberg gibi ünlü yerel illüstratör ve ressamların çizimlerinden faydalanılmıştır.

5) DANS EDEN EV ( ÇEK CUMHURİYETİ)

Prag ‘da en çok görülmesi gereken yapılardan biri de Dans Eden Ev’dir. Biraz uzaklaşıp bakıldığında dans eden bir çifti andıran bu yapının en çok dikkat çekmesinin bir nedeni de çevresinde bulunan onlarca barok ve gotik mimari tarza sahip yapılara günümüzden modern bir dokuş ile temas etmesidir.

6) KANSAS CITY HALK KÜTÜPHANESİ (MISSOURİ-ABD)

Listemizin 6. Sırasında, Kansas City Halk Kütüphanesi bulunuyor. Bir kütüphane projesi hazırlasaydınız projenizde ne gibi farklılıklara yer verirdiniz? Birçok kişi, günümüz koşullarında teknojik farklılıklar , bilgisayar sistemlerinin uygun olarak kullanılabileceği bir kütüphane projesi önerebilirdi bu sorumuza.

Peki Kansas City Kütüphanesi bize bunları sunuyor mu? Hayır..

Kansas City Kütüphanesi düşünülenin aksine  insanları salt kitaplara kitap okumaya onlara değer vermeye yönlendiren bir tasarımla yükseldi.

Kansas Halk Kütüphanesinin dış cephesi, önemli yapıtların yer aldığı bir kitaplık rafı şeklinde tasarlanıp insanların dikkatini çekmeyi amaçlamıştır ve bu amaçını mükemmel şekilde başarmıştır.

7) KÜP EVLER (ROTTERDAM, HOLLANDA)

Hollanda’nın en büyük ikinci şehri olan Rotterdam, modern tasarım binalarıyla dikkat çeken bir şehir. Rotterdam, en büyük ikinci şehir olmasının yanında çok yönlü karakteriyle de diğer bir çok Avrupa şehrinden farklı bir havaya sahip. Şehrin her bir yanında tasarım olarak bildiğimiz mimariden farklı modern görünümlü yapılar serpilmiş durumda. Bunlardan en ilginç olanlarından biri de kuşkusuz  Kübik Evler.

Rotterdam şehir merkezinde 45 derecelik açıyla duran, altıgen şeklindeki ilginç kübik evlerin her biri bir ağacı, hepsi birlikte ise ormanı simgeliyor. 1977’de yapımına başlanmış Küp Evlerden 55 planlanmış olsa da, şu ana kadar 38’i küçük, 2’si süper küp olmak üzere toplam 40 adet yapılmıştır.

8) HAYDAR ALİYEV KÜLTÜR MERKEZİ (AZERBAYCAN)

Haydar Aliyev Kültür Merkezi Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de 2013’te hizmete giren 101 bin metrekarelik bir kültür merkezidir.

Azerbaycan Devleti’nin düzenlediği mimari yarışmayı kazanan ünlü mimar Zaha Hadid’in konsept tasarımını; Kıbrıslı Türk mimar Saffet Kaya Bekiroğlu ‘nun detay tasarımını yaptığı bina, DİA Holding adlı Türk firması tarafından 3,5 yılda inşa edilmiştir. Yapı, içerisinde; konser salonu, konferans salonu, kütüphane, müze, sanat galerileri barındırmaktadır. Mimarisi ise, Azerbaycan mitolojisinde yer alan Hazar Denizi’nin yükselişinden yola çıkarak tasarlanmıştır.

Kent ve hatta ülke için  oldukça önemli hale gelen ,bir şehir ikonu olan bu yapının,toplam inşaat alanı 101 bin 144 metrekaredir.Tasarımın  heybeti hem büyüleyici hem de provakatif bir etkiye sahip olmakla beraber, sizi içinizde  kentin ölçeğini sorgulamak gibi bir tartışma zeminine çekebiliyor. Kent ve mimarlık , mimarlık ve insan arasında ki sınır bulanıklaşıyor.

9) ROYAL ONTARIO MÜZESİ (KANADA)

Büyüleyici bir etkiye sahip olan The Royal Museum ,sanki tarihin tozlu sayfalarından günümüze bir düş ürünü gibi kendini dışarıya vuruyor. Royal Ontario Müzesi’nin ‘’ Michael Lee- Chin Crystal’ eklentisinin hikayesi bir düğünde peçete üzerine çizilen eskizle başladı. Berlin asıllı mimar Daniel Libeskind’ın tasarımı orjinal binada bulunan tuğlanın aksine cam ve metal birleşimidir.

 Toronto sehir merkezinde olan Royal Ontario müzesi, dört  katlıdır ve içerisinde bir çok bölümü barındırır.

Su bölümleri, yarasalar, kuşlar, değerli taşlar, dinazorlar, soyu tükenme tehlikesindeki hayvanlar, memeliler, mineraller, Kanada Tarihi, Çin, Japonya, Kore, Afrika, Mısır, Kıbrıs, Güney Amerika, Avrupa, Orta Dogu, Roma-Bizans, Güney Asya’ ya ait çağdaş sanatlar sadece bunlardan bir kaçıdır. Bu nefis müze ayrıca içinde, totemlerden mumyalara, göktaslarından canlı mercanların olduğu akvaryumlara kadar her şeyi barındır bünyesinde.. ve sadece üstün körü gezilmesi dört saat sürer.

10) LONDRA’NIN SİMGE BİNASI ‘’THE GHERKİN’’

Ve listemizin son sırasında ‘ The Gherkin’ yer alıyor,bu 40 katli 180 metre uzunluğunda olan bina asıl olarak Baltik gemi ve gemi bilgileri satan bir firma tarafindan yaptırılmıştır.

Londra kent merkezinde yer alan Norman Foster’ın binası son yıllarda inşa edilen en popüler bina olarak nitelendiriliyor. 2004 yılında tamamlanan yapı, Londra’nın finans merkezinde 25 yıl ardından inşa edilen ilk yüksek katlı bina. Swiss Re Tower, Big Ben, St Paul Katedrali veTower Bridge gibi kentin simge yapılarıyla birlikte metropolün silüetinde vazgeçilmez bir yere sahip. 

Görünüş olarak gerçekten estetik bir yapı olan The Gherkin, Londra’nın her yerinden görülebilmektedir.

Londra silüetinde yüksekliği ve eğrisel formuyla dikkat çeken Swiss Re Tower ya da halk arasında daha çok bilinen adıyla “Erotic Gherkin” bir çok  filme de konu olmuştur. “Building the Gherkin” isimli filmde binanın nefret edilen bir objeden nasıl bir ikona dönüştüğü anlatılıyor. Özellikle Londra’da çekilen “Temel İçgüdü 2” ve Woody Allen’ın “Match Point” gibi filmlerinde ağırlıklı rol oynamıştır. Bina kenti ziyaret eden turistler içinde mutlaka görülmesi gereken yapılar arasında yer alıyor.

11) BONUS

Dünyadaki her öncü mimarın tasarım eseri yoğun bir sürecin doğurduğu güzel tasarım hikayeleriyle doludur. Frank Ghery’nin tasarım anlayışının/sürecinin Simpsons’ca hikayesi. 🙂