Canlılar doğar, yaşar, ölür denir. İnsan tabi şartlarıyla bu döngüde yaptığı çeşitli yapım, yıkım faaliyetleriyle diğer canlılardan farklılaşmış ve bunu da zamanın üstünde sahip olduğu fikri kabiliyet ile uygulamıştır. İnsan, zaman ve mekan potansiyelini aşan bu kabiliyetle idrak eder, yeni fikirler üretir ve bu fikirlere dayanarak inşa eder. İnsanlık tarihi binlerce yıldır bu fikirlere dayanarak inşa edilen yapılarla, tarihe soyut ve somut bir şekilde şahit olmuştur.
Bütün bu süreç insanın idrak ederek harekete geçip üretmesiyle başlar. İnsan denen varlık kendi varoluş sırrını kavrayınca kabiliyetleri doğrultusunda bu süreç idrak ve inşa sırrıyla hayat bulur. Mimarlık bu noktada tarihin tanıklık ettiği inşalara sebep olan, okutan, yaşatan ve diğer kanallarla buluşma nihayetinde olan bir alandır. Tasarım Günlükleri işte bu sırrın gereğini kavrayıp, öncelikle mimari ve diğer ilişkili alanlarla sentezleyerek sunmayı amaçlayan, kolektif bir bilinç çerçevesinde yola başlamış bir grup mimarlık öğrencisinin teşebbüsüdür.
Mimarlık alanında yolları kesişen bu arkadaşların tahayyül ve gayretlerinin neticesinde ilk adımları atılan günlüklerin samimiyetle ve fedakarca ortaya koyduğu çalışmalar, girilen yolun ilk tohumlarıdır. Yaşanılan bu süreç atılan tohumların ürünleriyle yeni başlangıçlara, başarılara ve gelecek vadeden bir süreç tahayyülü ile yol almamıza vesile oldu. 10 Mart 2016 tarihi itibariyle Tasarım Günlükleri olarak birinci yılımızı kutlayan bizler temelde bu bilinç ışığında emin adımlarla çalışmalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz.
