Yarışma Projeleri Üzerine Konuşmalar #001

Gediz Üniversitesi 3.sınıf mimarlık öğrencisi Fatmanur Şahin ile birlikte katılmış olduğu ve 3.lük ile sonuçlandırdığı Prosteel Çelik Yapı Tasarımı yarışması hakkında keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.

‘’Mimari proje yarışmaları, bir mimarlık öğrencisinin kendisini var ettiği yerlerdir. ‘’

Selim Velioğlu

image2

 

Öncelikle hangi yarışmaya katıldın? Bu senin ilk yarışman mıydı ?

Bu yarışma prosteel çelik yapı tasarımı öğrenci yarışmasıydı. 3. oldum.Bu 2.yarışmamdı ama ödül aldığım ilk yarışmaydı.

Daha önce hangi yarışmaya katılmıştın?

Bir grupla beraber Anamur ve çevresi düzenleme sosyal tesis proje yarışmasına katıldım.

Yarışmaya katılmaya nasıl karar verdin? Seni yarışmaya katılman için teşvik eden biri var mıydı? Ne düşünerek ve umarak katıldın?

Türk yapısal çelik derneğinin düzenlediği 15 senedir her sene yapılan bir yarışma. Ben zaten yarışmanın varlığından haberdardım aynı zamanda hocam bu yarışmaya proje yollamayı düşündüğünü ve okuldan bir inşaat mühendisi arkadaş ve öğretim görevlisi ile ekip oluşturarak yarışmaya katılacaklarını söyledi. Yarışmaya başvuruyu yaptık ve hazırlık aşaması başladı.

Yarışmanın konusu ve amacı nedir?

Yarışmanın amacı; mimarlık ile mühendisliğin gelecekte birlikte çalışmak zorunda olan iki meslek disiplini oldukları için,   iki meslek grubu arasındaki çalışma disiplinlerini birarada tutarak geliştirmek ve kaynaştırmaktı.Türk Yapısal Çelik Derneği bu yarışmayı düzenlediği için çelik proje yapmak zorundaydık ve mühendislik dalı ile işbirliği içinde olmak gerekiyordu. Yarışmanın bu seneki konusu, rekreasyon alanlarında sosyal odak tasarımıydı.

Projenin konsept sürecindeki seçimler ve çalışmalar  nasıl gelişti?

Şartlar doğrultusunda; programı kendimiz belirleyip 500 m2 bir kapalı alan da istediğimiz bir mekanda sergi, konser gibi toplanma alanı tasarlamamız bekleniyordu. O dönemde bir derste asistan hocamız Yunan ve Roma mimarisi ile ilgili sunumda Atina’dan, Akropol’de bir çalışmadan bahsetmişti.Derste orasının bir rekreasyon alanı olduğu söylenmişti ve bende bu bölge üzerinden çalışmayı önerdim. Grup arkadaşım yabancı olduğu için Türk standartlarını bilmiyor, Avrupa standartlarını biliyor. Bu alan onun içinde kolaylık oldu. Akropol’de sorunlu bulduğumuz, odak noktası, çekim noktası oluşturmak istediğimiz bir bölgeye kültürel bir katman tasarımı oluşturmak istedik. Yani şu şekilde; yunanların vermiş olduğu bir katkı Akropolis, onun üzerine 1950’lerde yapılan bir peyzaj düzenlemesi var . Bunları 2 katman olarak düşünürsek bizim çalışmamız da 3. bir katman olarak, sosyal odak, çekim merkezi oluşturma çabasıydı. Açık alan tasarımından yola çıktık. Önce peyzajı tasarlayarak daha sonra kapalı alanları yani fonksiyonu yerleştirerek projeyi oluşturduk. Zaten konsept aşaması en uzun süren en sancılı olan dönemdir ya bir mimarlık öğrencisi için, konsept kısmı bizim için epey bir vakit aldı. Fonsiyonlar, modelleme, projenin teslimi, pafta hazırlanması 2-3 günlük bir süreçte tamamlandı.

Konsept aşamasındaki işbirliğiniz nasıldı?

Konsept daha çok mimari ölçüde olduğu için o kısım üzerinde ben yoğunlaştım.  Grup arkadaşımda son 3 gün içerisinde bütün bu statik çözümlemeleri yaptı.Birlikte ortak bir program hazırlayamadık onunla ama benim projenin fikrini, mimari yönünü olgunlaştırdıktan sonra onun da projenin statik çizimlerini , gerekli detay çizimlerini , mühendislik raporunun hazırlaması doğrultusunda çalışmalara başladık. Bu şekilde bir iş bölümü yaptık aramızda sadece. Normalde mimar her şeye karar verir, yapar, statiğini çözmek için inşaat mühendisine verir,mühendis de gereklilikleri yerine getirir. Proje ortaya çıkar, hayata geçer.Bu çalışma da gerçek hayattaki gibiydi.

 Yarışmaya hazırlanma sürecinde danışman hocalar ile işbirliği içindeydiniz, onların sizlere ne derece yardımları oldu?

İki danışman hocamız vardı ve ikisinden de yardım aldık.Bize çok fazla müdahale etmediler. Onaylayıcı ya da yol gösterici şekilde oldu yardımlar. Manevi anlamda da motivasyonumuzu yükselttiler. Hocalarımızdan biri yarışma konusunda çok deneyimli olduğu için pafta hazırlama konusunda püf noktaları almam faydalı oldu.

Yarışmlara katılmayı düşünen arkadaşlar için, deneyimlemiş biri olarak aşamalar hakkında söyleyebileceğin ipuçları yada püf noktalar nelerdir?

Öncelikle fikir çok önemli hatta sunumdan daha önemli diyebilirim. Bence bana bu yarışmayı kazandıran pafta sunumum değil fikrimdi .Çünkü benim sunuma çok zamanım kalmadı. Bütün çizimleri, renderları, yazıları,diagramları hepsini bir günde pafta düzenine dönüştürebildim. Sunuma çok vaktim kalmadığı için açıklayıcı şeyler yazamadım. Zaten jürinin raporunda da anlamakta en çok zorlandığımız proje bu projeydi yazıyordu. Çünkü sunum eksik kalmıştı. Ama dediğim gibi fikir çok önemli. Güçlü bir fikrinizin olması lazım. Sunum aşamasında da, jürinin en çok dikkatini çekecek şeyler nelerdir mesela? Vaziyet planı ve onun bir mimari açıklaması, ne yapmak istediğinzi anlatmanız, bunları ilk paftada anlatmak çok önemli. Görsel ögelere çok önem vermek gerekiyor. Onun dışında planlar, kesitler hep çizdiğimiz şeyler zaten. Pafta tasarıma göre şekilleniyor aslında.Ben tasarım dilini çok sade tuttuğum için paftayıda aynı ölçüde sade tutmaya çalıştım. Bir bütünlük içinde, teknik çizim dilini de koruyarak görsel zenginleştirmelerle birlikte sunum hazırlamak en doğrusu olacaktır.

Mimarlık eğitimi zor bir süreç ve bu süreçte motivasyonu dinamik tutmak önemli, okul süreci bu kadar yoğunken aynı zamanda yarışmalara hazırlanırken seni motive eden şey neydi ?

Sizi hırslandıran şeyler olur ya bu bir fırsattı artık benim için. Bu ikinci yarışmaydı ve bu kez ödülsüz dönmek istemiyordum. Ve sona; bir ödül olacağını hayal ederek, kendi kendime motive ederek devam ettim.

Yarışmada derece aldığını öğrendiğinde neler hissettin?

Bütün yorgunluğuma her şeye değdi dedim.Bu duygu gerçekten çok güzel bir duygu. Sırf bu duyguyu yaşamak için insanlar bir şeylerden biraz daha feragat etmeli. Etrafınızdan gelen tepkiler değil, iç huzurunuz sizi tatmin ediyor.

Yarışmalara hazırlanırken bunları yapsaydım ya da şu şekilde yapmasaydım iyi olurdu dediğin, yarışmalara katılacak olanlara yardımcı olabilecek tavsiyelerin var mı?

Doğru kişiler ile çalışmak çok önemli. Faydası dokunan, gerçekten sizi etkileyecek insanlarla birlikte çalışmak gerekiyor. İki projemde de sorumluluğunu bilen kişilerle çalıştığım için bir sorun çıkmadı. Bu proje sayesinde inşaat mühendisliğinden bir arkadaşım oldu. Bu gerçekten büyük bir kazanımdı benim için. Şimdi keşke okul derslerini biraz daha arka plana alsaydım da bu projeye biraz daha asılsaymışım birinciliği zorlarmışım diye düşünüyorum. Bir noktada düşük notları göze almak gerekiyor. Tabi insan bunu göze alamıyor ödülün çıkıp çıkmayacağını bildiği için.

Yarışmalara katılmanın sana neler kattığını düşünüyorsun?

Selim Velioğlu’nun arkiterada okuduğum çok güzel bir sözü var. Diyor ki; mimari proje yarışmaları, bir mimarlık öğrencisinin kendisini var ettiği yerlerdir. Çok haklı buldum o sözü. Hepimiz mimarlık fakültesinde okuyoruz, hepimiz mezun olacağız. Bizi diğerlerinden farklı kılan ne? sorusuna yanıt olabilmen için belli başlı başka başarılarda elde etmiş olman lazım.Bu yarışmalar ulusal ya da uluslararası olduğu için buralarda başarı kazanmış olmak seni zaten bir adım daha öteye atıyor.

Jüriler mimari eğitim sürecinin ayrılmaz bir parçası, yarışmadaki jüri ve jürinin değerlendirmesi nasıldı?

Jüri üyelerinin hepsi gerçekten alanlarında en üst seviyelere gelmiş mimarlar, çok değerli kişilerdi. Onlarla tanışmış olmak, onların elemesinden geçmek çok güzel şeylerdi.Genel anlamda hep okuldaki hocalarımız tarafından sınanıyoruz, başka kişiler tarafından sınanmakta iyi bir şey. Genel olarak nerede durduğunuzu görüyorsunuz. Kendinizi ölçüp tartabiliyorsunuz.

Jüri üyeleri, fikir açısından ve Atina’da olmasını, kültürel katman oluşturma çabasında olmasını çok olumlu bulmuşlar ve ödülü getirende buymuş. Orada belirttiler zaten anlamakta en çok zorlandığımız projeydi diye, kısa bir sürede hazırladığımızı söylediğimizde hak verdiler. Jüride akropolisi gördünüz mü? diye sordular. Bizde aldığımız ödül parasıyla inşallah gidip göreceğiz dedik.

Son olarak mimarlık öğrencilerine önerilerin nelerdir?

Hepimiz jürilere hazırlanıyoruz. Konsept aşamasını, pafta hazırlamasını, proje hazırlamasını hepimiz biliyoruz. Yani jüride az çok başarı elde etmiş her öğrenci hiç çekinmeden yarışmaya girmeyi denemeli. Çünkü çok çok farklı başka bir şey yapmıyorsun. Yarışmanın konusu ne ise, şartname ne ise çok iyi bir şekilde okuyup bu doğrultuda istenenlere cevap veriyorsunuz, verilen problemlere çözüm arıyorsunuz. Herkesin çekinmeden yapmasını tavsiye ettiğim bir şey.

 

Röportaj :Şeyma Dilber ,Selvi Alpdündar

resim  pro low1 pro low2

More from Tasarım Günlükleri
Leave a comment

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir